İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ve Küresel İlkeler Sözleşmesi İmzacıları Derneği (UN Global Compact Türkiye Ağı) işbirliğiyle düzenlenen “9. Sürdürülebilir Finans Forumu”, Borsa İstanbul’da gerçekleştirildi.
Etkinlikte konuşan Ergun, şirketlerin daha güçlü bir öz sermaye ile pasif taraflarını daha sağlıklı şekilde yürütebilme imkanına kavuştuklarını gösterdiğini dile getirdi.
Korkmaz Ergun, “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonunda, ülkemizin büyümesinin ve sürdürülebilir kalkınmasının finansmanında sermaye piyasaları ve borsa olarak daha fazla sorumluluk ve rol alacağız. Son 3 yılda yakaladığımız ivme, bu sorumluluğu almada bizi motive etmektedir. Son 3 yılda 139 şirketin halka arzından 107 milyar TL kaynak sağlandı.” diye konuştu.
“Dünya Bankası Grubu’nun dünyaya sağlamış olduğun kredi 168 milyar dolar”
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez de bütün Dünya Bankası Grubu’nun dünyaya sağladığı kredinin 168 milyar dolar olduğunu dile getirdi.
Şubat ayında yaşanan deprem felaketinin maliyetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Lopez, “Strateji ofisimizle görüştüğümüzde tekrar inşasının 81 milyar dolar olduğunu, ekonomik kayıplarla beraber yaklaşık 100 milyar doların üzerine çıkan bir maliyetin olduğunu hesapladık.” ifadelerini kullandı.
Lopez, “Bu, Türkiye’nin GSMH’sinin yüzde 10’undan daha fazla. Gerçekten büyük bir rakamdan bahsediyoruz.” dedi.
Mevcut evlerin dirençli hale getirilmesinin maliyetinin yaklaşık 465 milyar dolar olduğunu aktaran Lopez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünya genelinde yüksek sıcaklıkta da Türkiye rekorlar kırdı. Türkiye’de 20 yıl önce yaklaşık 200 ekstrem hava olayı oluyordu. Birkaç yıl önce bu rakamın bine çıktığı tespit edildi. Peki iklim değişikliğine adaptasyon maliyeti nedir? İklim değişikliğini azaltma maliyeti, Türkiye’de 600 milyar doların üzerinde bir maliyet bekliyor. Yani 100 milyar dolar deprem, 500 milyar dolar evlerin, konutların güçlendirilmesi ve iklim değişikliği ile beraber 1 trilyon doların üzerine çıkıyor. Bu noktada yüzde 100 ülkenin GSMH’si demek. Bunu bağlama oturtmak gerekirse bütün Dünya Bankası Grubu’nun dünyaya sağlamış olduğu kredi 168 milyar dolar. 6 Şubat depremi sonrası 1 milyar dolarlık bir program duyurduk.”
“Üst üste küresel krizler yaşadık”
UN Global Compact Türkiye Ağı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü de son yıllarda üst üste küresel krizler yaşandığını, bunun da sürdürülebilir kalkınmayı önemli şekilde yavaşlattığını belirtti.
Halihazırda dünyanın, sürdürülebilir kalkınma amaçlarının sadece yüzde 15’inde ilerleme kaydedebildiğini vurgulayan Dördüncü, yüzde 48’inde ilerlemeler zayıf ve yetersizken, yüzde 37’sinde bunun durduğunu, hatta geriye gittiğini anlattı.
Dördüncü, “2030 yılında hayal ettiğimiz daha adil, daha yaşanılabilir, çocuklarımıza, torunlarımıza bırakabileceğimiz dünya hedefimizi gerçekleştirebilmek için rotamızı değiştirmemiz lazım.” şeklinde konuştu.
Ahmet Dördüncü, “Özel sektörün en önemli olumlu etkileri istihdam oluşturması, veriler geliştirmesi, inavasyon yaparak büyüme ve altyapıya yatırım yapması ancak öbür tarafta özel sektörün en olumsuz etkileriyse iklim, atık, su ve doğa alanlarında görülüyor.” dedi.
SKD Türkiye Başkanı Ebru Dildar Edin de şubatta yaşanan depremlerin Türkiye’yi maddi ve manevi büyük bir sarsıntıya uğrattığını dile getirerek, şunları söyledi:
“Deprem kuşağında yer alan ülkemize büyük bir ölçekte zarar vermemesi için dirençli ve yeşil kentlerin inşasına, bu inşaatların yapılabilmesi için de finansmana ihtiyacımız bulunuyor. Bugün sizlerle bu alanda gelişmeleri, finans sektörünün dış kaynak temininde sürdürülebilir kalkınmada ve 6 Şubat depremi temasıyla ele alacağız. Türkiye’yi uluslararası alanda daha öne çıkarmak için kamu, iş dünyası ve STK’ların her zamankinden daha çok çalışıp küresel rekabette avantaj elde etmemiz, refah toplumuna ulaşabilmemiz için çok gereken bir öncelik. Sürdürülebilir kalkınma önemli bir kaldıraç görevi görüyor.”