Diyarbakır Lice’ye bağlı Akçabudak Köyü Kasan mezrasında 1 teröristin öldürüldüğü SİHA destekli operasyonda, silah ve teçhizatını bir dere yatağına gizledikten sonra teslim olan ve İçişleri Bakanlığı’nın 1 Milyon liralık para ödüllü turuncu kategorisinde aranan terörist Tarık Kar’a verilen 32 yıl hapis cezası Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce esastan incelendi.
Yargıtay, delillerin hukuka uygun elde edildiğini, vicdani kanının tam olduğunu vurguladı.
Teröristle aynı grupta yer alan ve farklı tarihlerde teslim olan Ercan Tüci, Ahmet Kaya, Barış Yıldız, İhsan Köçeroğlu, Mahfuz Taş, Semra Tuncer ve Fatime Kapka adlı teröristlerin sanığı fotoğraflarından teşhis ettiği ifade edildi.
Yargıtay, sanığın terör örgütünün silah ve mühimmat işlerini yürüten cephane sorumluluğu yaptığını, terör örgütünün NLP adlı sözde istihbarat yapılanmasının da başında yer alıp İHA ve SİHA’ların dikkatini çekmemek için köylerde ve kırsal alanda silahsız sivil kıyafetlerle dolaştığına dikkat çekti.
SİVİL KIYAFETLE YAKALANINCA KÖYLÜYÜM DEDİ
Teröristin örgütün istihbarat ve aynı zamanda sözde Özel güç yapılanmasının başında yer alıp şehir merkezlerinde suikast ve sabotaj gibi eylemlerin de planlamasını yaptığı belirtildi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, teröristin Irak’ın kuzeyindeki Metina, Haftanin ve Gara Dağı’nda da sözde tabur sorumlusu olarak faaliyet yürüttükten sonra beraberindeki grupla yakalandığı Lice kırsalına geldiğini ifade etti.
Teröristin SİHA ile takip edilirken yakalandığı operasyonda üzerinde sivil kıyafetler olduğu ve 15 kez “Teslim ol” çağrısından sonra teslim olduğu kaydedildi.
Yakalandıktan sonra bile terörist olduğunu gizleyip ısrarla kendini sivil vatandaş gibi tanıtarak güvenlik güçlerini yanılttığı ve örgüte olan bağlılığından pişmanlık duymadığı da dikkate alındığında verilen mahkûmiyet kararında bir isabetsizlik olmadığı belirtildi.
TESLİM OLDU ANCAK PİŞMANLIK DUYMADI
Yargıtay, teröriste, kırsal alanda çekilmiş fotoğrafları gösterildiğinde kendi fotoğrafına bile “Tanımıyorum” diye cevap verdiği, sakladığı silah ve mühimmatın yerini göstermediği, arazi arama ve tarama faaliyeti sonucu bir dere yatağında bulunduğu bildirildi.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında sanığın terör örgütünün çökertilmesine yönelik bilgi ve belge vermediği için alt sınırdan uzaklaşılarak hakkında üst sınırdan ceza verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu vurgulandı.
Yargıtay, bölge sorumlusu düzeyinde 15 yıl dağ kadrosunda faaliyet yürüten terörist Tarık Kar’ın öldürüleceğini anlayınca sıcak çatışma anında teslim olduğu için silahlı terör örgütü üyesi olmak ve ateşli silahlar kanununa muhalefet etmek suçundan verilen 32 yıl 6 ay hapis cezasında isabetsiz görülmediğinden hükmün oy birliğiyle onanmasına karar verildiği bildirildi.