Lüks modaya Türk imzası: Ünlü patronlar İstanbul’da

Dünyanın en köklü İngiliz kumaş evlerinden Moxon ile Türkiye’nin öncü bespoke ustası Ferruh Karakaşlı, ‘Full Bespoke Gardırop’ iş birliğinin ikinci özel randevusunu İstanbul’da gerçekleştirdi.

Şehir, bu buluşmayla birlikte yalnızca couture ve haute sartoria merkezleri olarak bilinen Paris ve Londra’ya alternatif bir destinasyon olma yolunda yeni bir adım attı.

Buluşmaya, lüks saatçilik ve gayrimenkul dünyasında bölgenin en etkili isimlerinden Seddiqi Holding Başkanı Abdül Hamied Seddiqi ile Moxon’un sahibi Firas Chamsi Pasha da katıldı.

Katılımcılar yeni kış sezonu için siparişlerini verirken, iş birliği İstanbul’un moda ve lüks ekosistemindeki rolünü stratejik biçimde güçlendirdi.

MOXON’UN EN NADİR KUMAŞLARI KARAKAŞLI’DAN

Platinum Bale gibi yalnızca sayılı ve seçkin müşterilere sunulan, dünyanın en değerli kumaşları, bu proje kapsamında sadece Ferruh Karakaşlı tarafından dikilmesi önkoşuluyla kullanılabiliyor.

‘Full bespoke’ yaklaşımı, kişiye özel kalıp, çoklu prova ve elde bitirim gibi ustalık süreçlerini içeriyor. Böylece yalnızca seçkin bir kitle için baştan sona küratörlü gardırop üretimi gerçekleşiyor.

Ferruh Karakaşlı, bu iş birliğini şu sözlerle tanımladı: “Platinum Bale gibi nadir kumaşları İstanbul’da full bespoke disiplininde hayata geçirmek, şehrin zanaat ve zarafet mirasını küresel sahneye taşıyor. Her randevu, müşterinin hayatına özgü bir kişisel arşiv yaratıyor.”

İSTANBUL, PARİS VE LONDRA’YA RAKİP OLDU

Ulaştırma avantajına sahip olan İstanbul, Orta Doğu, Avrupa ve Orta Asya’dan gelen müşteriler için kolay erişim sağlıyor. Dünyanın en nadir kumaşlarının yalnızca Karakaşlı’nın elinden çıkması, amacı moda olan seyahatlerin yeni adresini İstanbul’a çevirdi.

Moxon’un sahibi Firas Chamsi Pasha, bu noktaya dikkat çekerek, “Yalnızca sayılı kişiye sunduğumuz en değerli kumaşlarımızın Ferruh Karakaşlı’nın ustalığıyla buluşması, Moxon’un mirasını yeni bir estetik başkentte yaşatıyor” diye konuştu.

İSTANBUL EKONOMİSİNE STRATEJİK KATKI

Bu iş birliği yalnızca moda alanında değil, İstanbul’un lüks ekonomisi için de yeni kapılar açıyor. Küresel ölçekte tanınan isimlerden Abdül Hamied Seddiqi’nin kişisel tercihini bu iş birliği yönünde yapması, projenin tanıtımına önemli katkı sağladı.

Ayrıca full bespoke randevularının düzenli hale gelmesi, şehrin haute couture takviminde kalıcı bir yer edinmesine olanak sağlıyor. Bu süreç, yalnızca moda değil, aynı zamanda özel showroom’lar, concierge turizm, fine dining ve sanat gibi destekleyici sektörlerde de çarpan etkisi yaratıyor.

Böylece İstanbul, lüks perakende ve yatırımcı ilgisi açısından yeni bir çekim merkezi olma noktasında avantaj yakaladı.

Abdül Hamied Seddiqi, bu yaklaşımı saat koleksiyonculuğuna benzeterek, “Bu iş birliği, saatçilikteki koleksiyonculuk disiplinini giyimde de arayanlar için benzersiz bir standart tanımlıyor” dedi.

Author: mert can

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir