İSTANBUL (İGFA) – Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve The Weather Channel iş birliğinde başlatılan “Hava Durumu Çocukları” (Weather Kids) kampanyası, dünya çapında hava durumunu öğrenmek için televizyon karşısına geçen izleyicileri, 2050 yılına ait özel bir hava durumu tahminiyle buluşturuyor.
İklim değişikliğinin etkileri hakkında farkındalığı artırmak ve gelecek nesiller için anlamlı iklim eylemlerini hayata geçirmeyi teşvik etmek amacıyla hazırlanan kampanya, Oscar ödüllü Malezyalı oyuncu Michelle Yeoh, Amerikalı oyuncu Connie Britton ve Danimarkalı oyuncu Nikolaj Coster-Waldau gibi dünya çapında üne sahip kişiler ve UNDP İyi Niyet Elçileri tarafından desteklendi.
Kampanya kapsamında sunulan hava durumu tahminlerinde çocuklar izleyicileri artan sıcaklıkların, iklim değişikliğinin insanlar ve küresel ekonomi üzerindeki yıkıcı etkilerini daha da şiddetlendireceği konusunda uyarıyor.
Sunulan tahminler arasında, dünyadaki çocukların yüzde 94’ünün etkileneceği, gıda güvenliğine yönelik tehditler ve vergi mükelleflerinin faturalarında küresel olarak trilyonlarca ABD Doları tutarındaki potansiyel artış da yer alıyor.
Kampanya filminde görev alan çocuk sunucu, 2050 hava durumunu “Her şey çılgınca. Havalar çok sıcak olduğu için okullar kapalı. Orman yangınları tüm kasabaları yakıyor. Ve seller her şeyi sırılsıklam hale getiriyor” sözleriyle açıklıyor. Tahminler çocukların güçlü çağrısıyla sona eriyor: “Bu bizim için sadece bir hava durumu raporu değil. Bu, bizim geleceğimiz.” şeklinde sundu.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan UNDP Başkanı Achim Steiner, “Hava Durumu Çocukları, bugün anlamlı bir iklim eylemi yapmazsak gerçekleşmesi oldukça muhtemel bir geleceğe karşı bizi uyaran güçlü bir çağrı. İklim değişikliği konusundaki süregelen eylemsizlik, bugünün çocukları ve gelecek nesiller için giderek daha yaşanılamaz bir gezegene yol açacak. Rotamızı, ancak hızlı ve kapsamlı bir şekilde hemen şimdi harekete geçersek düzeltebiliriz. Bu çabalar, ekonomiyi karbonsuzlaştırmayı, herkes için uygun fiyatlı temiz enerjiye erişimi artırmayı, doğal hayatı koruyup onarmayı ve insanların kendi ülkelerinin iklim taahhütlerinde söz sahibi olmalarını sağlamayı içeriyor” dedi.