Cezaevinde ölen Rus muhalif lider Aleksey Navalni’nin ölümünde zehirlenme şüphesi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in en önemli rakibi olarak görülen Rus muhalif lider Aleksey Navalni’nin eşi Yulia Navalnaya, eşinin cezaevindeki ölümünden önce zehirlendiğini öne sürdü. Navalnaya, bağımsız iki laboratuvarın farklı ülkelerde yaptığı analizlerin bu sonucu ortaya koyduğunu belirtti. 

Navalni, Şubat 2024’te Kuzey Kutbu’ndaki bir cezaevinde hayatını kaybetmişti. Rus yetkililer, ölüm nedeninin “hastalıkların birleşimi” olduğunu açıklamış, Navalni’nin yürüyüş sırasında aniden fenalaştığını bildirmişti. Ancak eşi, bu resmi açıklamaları inandırıcı bulmadığını ifade etmişti. 

Yulia Navalnaya, eşi Navalni’ye ait biyolojik örneklerin ölümünden önce alındığını ve gizlice yurtdışına çıkarıldığını ifade etti. Bu örnekler üzerinde yapılan testlerin zehirlenmeyi doğruladığını, fakat laboratuvarların hangi ülkelerde bulunduğunu veya hangi maddenin tespit edildiğini açıklamadı. “Sonuçların kamuoyu için önemli olduğunu” vurgulayan Navalnaya, laboratuvarlardan bulgularını yayımlamalarını istedi. 

Bağımsız Rus medya kuruluşları, Navalni’nin öldüğü kampta 75’e yakın kişisel eşyanın toplandığını, bunlar arasında kusmuk örneklerinin de bulunduğunu yazmıştı. Ancak bu detayların resmi belgelerde yer almadığı ileri sürüldü. 


Aleksey Navalni

2020’deki Novichok vakası

Navalni daha önce, 2020’de Sibirya’da zehirlendiği iddiasıyla dünya gündemine gelmişti. Almanya, Fransa ve İsveç’teki laboratuvarlar, vücudunda Sovyet yapımı sinir  gazı olan Novichok tespit ettiklerini duyurmuştu. 

Novichok’un insanın sinir sistemini hedef aldığı, en küçük miktarının bile nefes alma, kas hareketleri ve kalp atışını kontrol eden sinir sistemini bozduğu biliniyor. Maruz kalan kişide kısa sürede şiddetli kasılmalar, nefes darlığı, görme bozukluğu, bilinç kaybı ve ölüm görülüyor. 

Kremlin ise Navalni’nin hem 2020’deki hem de 2024’teki ölümünde sorumluluğu olduğu iddialarını kesin bir dille reddediyor.

ABD istihbaratı, Navalni’nin cezaevinde ölümünün ardında doğrudan Vladimir Putin’in emri olup olmadığına dair kesin bir sonuca varamadığını açıklamıştı. Yulia Navalnaya ise “gerçeğin ortaya çıkması için” mücadelesini sürdüreceğini ifade ediyor. 

Author: mert can

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir