Piyasa iyimserliği yalnızca iç dinamiklerle sınırlı kalmadı. Salı günü açıklanan ABD enflasyon verilerinin beklenenden daha yumuşak gelmesi, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül ayında faiz indirimine gidebileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi. Bu durum, Wall Street’te yaşanan yükselişin ardından küresel piyasaları da olumlu etkiledi. Ayrıca, ABD ile Çin arasındaki ticari ateşkesin 90 gün daha uzatılması, yatırımcıların risk iştahını artırarak Tayvan borsasına olan ilgiyi daha da artırdı.
EKONOMİK VERİLER YÜKSELİŞİ DESTEKLEDİ
Ekonomik cepheden gelen güçlü veriler de Tayvan borsasındaki yükselişi destekleyen unsurlardan biri oldu. Temmuz ayında ülkenin ihracatı, özellikle ABD, ASEAN ve Çin’e yapılan güçlü sevkiyatların etkisiyle yıllık bazda yüzde 42 oranında artış gösterdi. Bu, 2010 yılının mayıs ayından bu yana kaydedilen en hızlı büyüme olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde ithalat ise yüzde 20,8 artarak bir önceki ay olan hazirandaki yüzde 17,3’lük büyüme oranını geride bıraktı. Endeks, nisan ayındaki en düşük seviyesine kıyasla yüzde 40’a yakın bir değer kazancı elde etti.
TEKNOLOJİ DEVLERİ ENDEKSİN LOKOMOTİFİ OLDU
Tayvan’ın teknoloji devleri, endeksin rekor seviyeye ulaşmasında başrol oynadı. Taiwan Semiconductor Manufacturing (TSMC) yüzde 1,3, Hon Hai Precision Industry (Foxconn) yüzde 0,5, Mediatek yüzde 1,1 ve Delta Electronics yüzde 5,1 oranında değer kazanarak yatırımcıların ilgisini çekti. Özellikle yapay zeka çiplerinin üretimi ve tedarik zincirindeki kritik konumları sayesinde bu şirketler, piyasada olumlu bir rüzgar estirdi. Bu yükseliş, Tayvan ekonomisinin teknoloji odaklı büyüme potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi.
GELECEK BEKLENTİLERİ
Tayvan borsasının sergilediği bu güçlü performans, küresel teknoloji talebinin ve bölgesel ticari ilişkilerin önemini bir kez daha vurguladı. Uzmanlar, yapay zeka alanındaki gelişmelerin ve küresel faiz indirimi beklentilerinin devam etmesi durumunda Tayvan borsasının yakaladığı ivmenin sürdürülebileceğini öngörüyor. Ancak, jeopolitik riskler ve küresel ekonomik belirsizlikler, gelecekteki performans üzerinde etkili olabilecek potansiyel riskler olarak değerlendiriliyor.