Dönüp geriye baktığımızda, daha doğrusu Fatih Özgökçenli Konyaspor’u masaya yatırdığımızda, biraz şanssızlık, çokça parasızlık ve en çokta yönetim beceriksizliği sonucunda büyük bir travma geçirdi yeşil-beyazlılar…
Sezonun kabusa dönüşmesine, Konyaspor’un daha büyük ve daha derin bir kaosun içerisine girmesine neden oldu Fatih Özgökçen!
Bunu cümle-alem biliyor…
Kendisi hariç…
Futbolcular, Trabzonspor ve Kasımpaşa maçı hariç, diğer maçlarda mükemmel oynamadılar, sadece kaybetmemek için ter döktüler…
Sahaya kazanmak için değil, kaybetmemek için çıkan bu oyuncu grubu, Fatih Özgökçen’e olan güvenleriyle birlikte, kedilerine olan özgüveni de “zayi” ettiler, yani kaybettiler…
Geçte olsa anlamışlardı şehri yönetenler, eğri ağacın doğru gölgesi olmayacağını, dolayısıyla da yol verdiler, “davet etmeselerdi ne işim vardı Konyaspor’da” diyen Fatih Özgökçen’e…
Sonuç itibarıyla, öyle ya da böyle, gönülsüz de olsa Konyaspor’daki görevini bırakmak zorunda kalan Fatih Özgökçen’in bu kararı futbolcular üzerinde öyle bir sinerji üretti ki, Trabzonspor maçında ayağa kalktılar, Kasımpaşa maçında da koşmaya başladılar…
Yeni bir başkanın getirdiği rutin bir durumun olup olmadığıydı asıl merak edilen…
Trabzonspor ve Kasımpaşa maçlarında gördük ki, Ömer Korkmaz geçmişe nazaran bir “his” uyandırmış futbolcuların, toplamda da camianın üzerinde…
Konyasporlu oyuncular bu “his” ve kendilerine olan “özgüven”le çıktılar Alanyaspor karşısına…
Calvolu, Marloslu ve Sokollu 11’le…
Dahası en ideal kadrosuyla sahada yer aldı Konyaspor…
Karılaşmanın ilk 15 dakikasında iki takımda dengeli oynarken, yeşil-beyazlılar, sağ önde oynayan Muriç’le ciddi tehditler oluşturdular…
Muriç’e Sokol ve Marlos’da destek verince, misafir takım Konyaspor, Alanyaspor’a göre bir tık önde oyuna ağırlığını koydu…
Ancak, futbol öyle bir oyun ki, iyi oynayan değil, yakaladığı pozisyonla öne geçen Alanyaspor oldu…
Konyaspor, 28. Dakikada 1-0 geriye düşmesine rağmen, 32’de Cicaldau’nun takipçiliği ile karşılık verince, hem oyuna hem de skora denge geldi…
1-1’den sonra ev sahibi Alanyaspor vites büyüttü ve Konyaspor kalesinde ciddi tehditler oluşturdu…
Nitekim 36’da Alanyaspor bu baskısının sonucunu penaltı kazanarak aldı ve 39’da Barbadas Novais’in golüyle 2-1 öne geçti…
İlk yarının sonlarına doğru, Alanyaspor içeriye önde girmenin, Konyaspor ise savunmanın arkasına atılan toplarla eşitliği sağlamak için çaba gösterdi…
Konyaspor’un bu çabaları sonuç vermedi ve Alanyaspor ilk 45’te içeriye önde giren takım oldu.
İKİNCİ YARI
Konyaspor ikinci yarıya sağ arkada görev yapan Ahmet Oğuz’un yerine Cebrail ile başladı…
Alanyaspor’a oranla daha istekli bir oyun ortaya koyan Konyaspor, 52. Dakikada sahanın iyilerinden Muriç’in nefis plasesi ile 2-2’yi buldu…
İlk yarıda çok topla buluşamayan, dolayısıyla etkili olamayan geçen haftanın kahramanı Sokol, ikinci yarıda da durgun bir performans sergiledi…
Bunu da burada ifade etmekte yarar var…
Skorun eşitlenmesinden sonra, Alanyaspor seyircisinin de desteğini alarak Konyaspor kalesine daha sık gelmeye ve tehditler oluşturmaya başladı…
Efecan’ın liderliğinde Oğuz Aydın ve oyuna ikinci yarıda giren Souza’nın etkili hücumları Konyaspor savunmasını oldukça rahatsız etti bu dakikalarda…
Hakan Keleş’in sahada kaldığı müddetçe iyi oynayan Muriç’i kenara alıp, Prip’i sahaya sürmesine bir anlam veremedim açıkçası…
İkinci yarının sonlarına doğru Alanyaspor, iki net pozisyondan yararlanamazken, açık konuşmak gerekirse Nzonsi ile Paul iki ayrı pozisyonda Konyaspor’u ipten aldılar…
Hakan Keleş, skoru koruma adına savunmayı Uğurcan Yazgılı ile güçlendirdi ve bence de doğru olanı yaptı…
Bu maçta Konyaspor adına maçın adamı kim derseniz, bana göre kaleci Paul Bernardoni…
Çok kritik pozisyonlarda önemli kurtarışlarla Konyaspor’un Alanya’da mağlup olmasını önleyen adam oldu.